11 Ağustos 2012

Bu Onların Seçimi Değil!


Doğarken belli bir bedene sahip olarak doğuyoruz ve bu kendi isteğimiz dışında gerçekleşiyor.Bazıları ise yanlış bedenlerde doğduklarını iddia edip,kendilerini bulundukları cinsiyette iyi hissetmediklerini söyleyerek cinsiyet değiştirme yoluna gidiyorlar.

Toplumsal cinsiyet dediğimiz olgu daha küçük yaşlarda biz fark etmeden içimize kök salar.Onu sorgulamayız bile.Bu sebeple transseksüellerin bu değişimi bize garip gelir.Hatta Türk toplumu onları dışlar.

Birçok transseksüel " seçim meselesi " şeklinde saygı duymaya çalışan insanlara bile kızar.Çünkü;bu onlara göre seçim meselesi değil bir iç dürtü,bir zorunluluktur.Aslında biz karşı cinse geçme isteği taşımadığımızdan ötürü,empati kurarak bile onları anlamayız çoğu kez.

Gelin birde şöyle düşünelim;sizi bir kafese koymuşlar ve çıktığınız an dışarıda bir sürü kötü göz,bir sürü kötü laf ve aşağılayıcı bakışlarla karşılaşacaksınız.Yıllarca oraya hapsolmuş vaziyette kalmanız bekleniyor sizden.Kimin ne hakkı var sizi istemediğiniz bir hayata sürüklemeye?Kimsenin!Öyleyse transseksüellerin de o kafesten çıkmaya,normal bir insan gibi yaşamaya hakkı var.

Bloğun konusu kadın-erkek eşitliği iken neden bunları yazdığımı düşünenlere ise cevabım şudur:Deyim yerinde ise toplumun kanayan bir yarası olan bu meseleye parmak basmak istedim.Farkındaysanız transseksüel hakları konusunda hiçbir şey yazmadım.Onlara istedikleri gibi bir evlilik yapma imkanı tanımayan devletimize nazaran toplum olarak daha duyarlı olmamızı istedim.Kafeste kalmış ruhunuzu sevmediyseniz onları görünce öcü görmüş gibi de bakmayın.Aklınızdan çıkarmayın ki;duyarlı bir toplum için önce duyarlı bireyler yetişmesi gerekir.Duyarlı bir insan olun,duyarsız kalmayın!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder